Paris’ten Lyon’a, 1 Nisan 1932

Bedri!

Ruhumu okşayan iki mektubunuzu birden aldım. Lyon’a ne zaman dönmüş olabileceğinizi hesaplıyor ve mektubunuzu sabırsızlıkla bekliyordum. Lyon şehrini hiç tanımaz ve merak etmezdim. Şimdilerde çok merak ve hayal eder oldum.

… size kalbimde tatlı bir heyecanla cevap veriyorum.
… pazartesi günü sahiden de gitmiş olduğunuza karar verdim. Odamın her köşesi bana sizi hatırlattı. Odamın içine sinen sigara dumanı kokusu bile, bana artık gittiğinizi hatırlatıyor.

Bir an önce iki ayın geçmesini, sizlerin de Paris’e gelmenizi bütün kalbimle, bütün gücümle diliyorum Bedri, buna lütfen inanın.

Biz Mektup Yazardık Sergisi İş Sanat Kibele Galerisi’nde son günlerini geçiriyor. Sergide Bedri Rahmi’nin çizimlerinden, şiirlerine, mektuplarına kadar bir çok objeyi görmek mümkün. İnsan orada saatlerini harcayarak, bu büyük sanat insanının hayat izlerini keyifle keşfedebilir.

Serginin en çok dikkat çeken bölümleri şüphesiz ki Fransa yıllarında Ernestine  Letoni (Eren Eyüboğlu) ile yazılan mektuplar. O satırların orjinal halini görebilmek gerçekten paha biçilemez. Serginin bir diğer bölümü ise çağdaşları tarafından Bedri Rahmi’ye gönderilen mektuplardan oluşuyor. Sanat tarihimizde iz bırakan Nâzım Hikmet’ten, Ahmet Hamdi Tanpınar’a, Fikret Muallâ’ya, Âşık Veysel’e kadar uzanan birçok usta ismin mektuplarını birebir görüyorsunuz. Ayrıca Adalet Cimcoz, Orhan Veli Kanık, Necip Fazıl Kısakürek, İbrahim Çallı, Andre Lhoté, Fahrünisa Zeid, Abidin Dino, Reşat Nuri Güntekin, Cemal Tollu, Nurullah Berk ve Arif Kaptan ile mektuplaşmalarının her biri ziyaretçilerde ayrı bir tat bırakmayı vaat ediyor.

Lyon’dan Paris’e, Pazartesi 4 Nisan 1932

Ernestine,

Odamda yapayalnızım. Pastel kutusunu bana ödünç veren bir ressam arkadaşın pastelleriyle bir şeyler yapmaya çalıştım. Yalnızım. Dışarıda yağmur yağıyor… ve ben, belki de yirminci kere mektubunuzu okuyorum. Hatta size,  mektubunuzu okuya okuya ezberledim, diyebilirim.

Evet, Ernestine… Mektubunuz bana neler neler, ne ümitler vermedi ki! Hiç durmadan, ben şu cümleyi tekrarladım durdum:

bre-sergi-768x1-20150805095424185

 

Bir de çözümlenemeyen Karadut meselesi var tabii ki. Yaşamanın güzel yanı da bu sanırım, aşk…

Sergiyi dolaşırken bir yerlerden gelen tok bir ses duyacaksınız. Sanatçının kendi sesinden dökülen aşk mısralarını ve Bennu Yıldırım’ın o muhteşem sesinden Karadut Mektupları’nı dinleyebilirsiniz, o anlarda köşeye çekilin ve bu büyülü anın hüznünü yaşayın.

bedri-rahmi-mari-gerekmezyan-kibele-egoistokur-1

“…karadutum, çatal karam, çingenem
nar tanem, nur tanem, bir tanem
ağaç isem dalımsın salkım saçak
petek isem balımsın ağulum
günahımsın, vebalimsin.
dili mercan, dizi mercan, dişi mercan
yoluna bir can koyduğum
gökte ararken yerde bulduğum
karadutum, çatal karam, çingenem
daha nem olacaktın bir tanem
gülen ayvam, ağlayan narımsın
kadınım, kısrağım, karımsın…”

Mari Gerekmezyan bir heykeltraştı. Bedri’nin asistan olduğu yıllarda misafir öğrenci olarak Akademi’ye gelmişti. 1940’larda tanıştılar. Büyük bir aşk, yasak ama tutkulu bir aşk yaşadılar. Bedri Rahmi’nin evliliğini sarsan bir aşk… Ancak yakalandığı hastalık 1946 yılında bu aşkı bitirmişti. Şu sözler döküldü Bedri Rahmi’den:

Türküler bitti, halaylar durdu, horonlar durdu, al damar, mor damar, şah damar sustu…

Birkaç yıl sonra Karadut’u okuması istendiğinde  gözyaşları bitirmesine engel oldu mısraları. O gün Eren Hanım Paris’e yerleşmeye karar verdi ve yıllar boyu bu yasak aşkı kabullenemedi ve Bedri’ye kırgın kaldı…

Sergide ayrıca Bedri Rahmi’nin mektup zarflarını çizimleriyle zenginleştirdiği örnekleri görüyorsunuz, ziyaretçiler için kopyaları bulunan zarfları kullanmaya kıyamayacak olsak da saklamak için çok güzel düşünülmüş.

Diğer mektuplar içinde beni en çok etkileyen ise Aşık Veysel ile olan yazışmaları oldu. Aşık Veysel’e bir kayıt cihazı gerekir ancak satın alacak para bulunamaz. Bunun üzerine Bedri Rahmi ve arkadaşları bir kampanyaya ön ayak olurlar. Bedri Rahmi, Aşık Veysel’in bir portresini kartpostalların üzerine çizer ve arkasına da notunu düşer:

Aşık Veysel’e bir teyp makinesi alıyoruz.
Kolları sıvayın!

IMAG2207IMAG2206

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

ve daha birçoğu…

Her mektubun kıymeti ayrı, hepsine onlarca dakika ayırıp özenle okumak isteyeceksiniz, ne yazık ki bu güzel serginin yarın son günü… Ancak sergiyi göremeyenler için hiç yoktan iyidir diyebileceğim bir haberim var.

Sergideki eserler İş Sanat girişimiyle bir kitapta toplandı. Kitap dediğime bakmayın, aslında çok daha fazlası olduğunu siz de tahmin ediyorsunuzdur. Bu değerli çalışma Bedri Rahmi’nin dünyasını okuyucular için aralıyor…