otuz yılın ardından geleceğe dönüş

Doksanlarda çocukluğunu geçiren jenerasyonun en sevdiği filmlerin başında daima Geleceğe Dönüş Serisi gelir. O dönemin çocukları için zaman yolculuğu fikri sınırsız bir hayal dünyası demekti. Aslına bakılırsa sadece çocuklar değil büyükler için de aynı şey geçerliydi. Geleceğe Dönüş bu yönüyle ve birbiriyle kesişen sahneleriyle de sinema dünyasında ayrı bir yer sahip oldu. Her çocuk gibi ben de büyük Geleceğe Dönüş filmlerine büyük hayranlık duyuyordum. Bu yazıyı uzun zamandır yazmak istiyorum, içine neleri koyacağımı bilmiyorum bile ama uzun zamandır ertelediğim bu yazıyı bu özel günde yazıyor olmanın mutluluğu içindeyim.

Geleceğe Dönüş Serisi 1985, 1989 ve 1990 yıllarında vizyona girdi. 90’lı yıllarda özel televizyonların yaygınlaşmaya başlamasıyla Amerikan sineması evlerimize konuk olmaya başlamıştı. Geleceğe Dönüş’ü abim ve ben o kadar seviyorduk ki, daha sonra izlemek için TV yayını yapıldığı sırada o zamanki VHS kasetlerine çekim yapmıştık. Bu bir çocuk için inanılmaz büyük bir şeydi. Geleceğe Dönüş kasetlerinin yanında çekilen diğer filmler de Salak ile Avanak ve Maske idi. Ah güzel çocukluk! Üzerine televizyondan film çekilen kasetler ise artık pabuçları dama atılmaya başlayan çizgi filmlerdi. Köyde tavan arasındaki kutulardan ne çıktı baksanıza!

Geleceğe Dönüş sadece filmiyle değil çocukluğumuzu geçirdiğimiz o yıllarda çizgi filmiyle de bizleri ekran başına kilitliyordu. Belki de Geleceğe Dönüş’ü bu kadar sevmemizin sebeplerinden biri de sabahın köründe yayınlanan bu çizgi filmdi. Yalnız bir şeyin farkında mısınız bilmiyorum ama 90’lardaki çizgi filmler ne kadar da güzeldi değil mi? Hiç kaçırmadığım Geleceğe Dönüş, Tsubasa ve Transformers vardı. Bunlar sabahın yedisinde yayınlanır bize zulm ederdi ama her sabah ekran başındaki yerimizi alırdık. Sahi artık televizyonlar çizgi film vermez oldu, sanırım biz o şanslı gemiye binen son kişiler olduk.

Filmde olanları tekrar anlatmaya gerek duymuyorum, herkes fazlasıyla biliyor, ancak belki olmayanlar anlatılabilir. Hemen hemen her film vizyona girmeden bazı kesintilere uğrar, bunlara daha sonra dvd setlerden ulaşabiliriz. Geleceğe Dönüş’te de kesintiye uğrayan birçok sahne var. Ana akışta çok fazla yer edinmeseler de filmin fanatikleri için değerleri görüntüler.

Birinci filmde yaklaşık 5 dakikalık kesilmiş sahne var. Bazı sahneler kısaltılmış, bazıları da tamamen çıkarılmış.

Birinci filmde kısaltılan sahnelerin başında Marty’nin geçmişteki babasını baloya gitmesini sağlamak için yaptığı Darth Vader numarası geliyor. Konuşma içeriğinde “eğer baloya gitmezsen beynini eritirim.” repliği öne çıkıyor ama gerçekten uzun bir sahne, kesilmesi yerinde olmuş. Diğer sahnelerden Doktor’un gelecekteki kişisel eşyalarını merakla incelemesi benim filmde olmamasına üzüldüğüm sahnelerden biri. Ayrıca Marty’nin annesinin okul ziyaretiyle ilgili bölümleri var. Son olarak George’un araba sahnesine gecikmesinin nedeni de kesilen sahneler içinde yer alıyor.

İkinci filmde de yaklaşık 4 dakikalık kesilen sahne var. Sahnelerin çoğunluğu gelecekteki McFly evindeki konuşmaları içeriyor. Ancak iki önemli sahne var, birisi Marty’nin alternatif günümüzde karşılaştığı abisi Dave ile olan konuşmalarında diğeri de arabayı çaldıktan sonra Biff ile ilgili geçmişin değişimini görmemiz, bu sahne, gelecek sahnelere spoiler vermemesi açısından çıkarılmış olabilir, ayrıca Bob Gale’in bununla ilgili bir açıklaması var, onu daha sonra belirteceğim.

Üçüncü filmde ise kısaltılan sadece bir sahne var. O da Tannen ile Şerif Strcikland’ın karşılaştığı sahne.

Bob Gale bu sahnenin çıkarılmasıyla ilgili şöyle bir şey söylüyor. Geleceğe Dönüş serisinde hiçbir ölüm ekranda gösterilmemişti. Geleceğe Dönüş ailelerin beraber seyrettiği ve eğlendiği bir filmdi, içinde ölüm olsun istemedik ve bu sahneyi çıkardık. İkinci filmde kesilen Biff sahnesinin çıkarılma sebeplerinden biri de bu olabilir.

Bilindiği üzere Geleceğe Dönüş üçleme olarak planlanmamıştı. Hatta film çekilmeden önce Amerikan Sineması’nın neredeyse tüm film yapım şirketlerinden red cevabı almıştı. Ancak ilk filmin başarısından sonra Universal Studio bir devam filmi için iki Bob’un kapısını çalar. Bob Gale ilk filmin sonunda yazan “Devam Edecek.” ibaresinin tamamen bir şakadan ibaret olduğunu söylüyor. Stüdyodan teklif gelmese sanırım Geleceğe Dönüş efsanesi damaklardaki tadıyla kalacaktı. Bununla beraber üçleme projesi olmadığı için ortada ne oyuncu ne de senaryo vardır. İlk iş olarak Michael J. Fox ve Christopher Lloyd ile anlaşılır. Hatta anlaşma 3. film için de yapılır. Devamında ilk filmden oyuncularla anlaşmalar yapılmaya başlanır. Yapımcı ve senarist Marty ve Doc olduğu sürece filme hazır olduklarını belirtmişlerdir. Keza aynı şekilde Lea Thompson (Lorraien) da “çocuklar varsa ben de varım demiş. Ayrıca Tom Wilson (Biff) da oynamayı kabul etmiştir.

Ancak Crispin Glover (George McFly) anlaşmaya yanaşmamış. Söylemeye üzülüyorum fakat kendisi Fox ve Lloyd’un aldığı ücrette diretmiş. Bob Gale bu durumu delilik olarak yorulmuyor. Burada ilginç bir durum var. Bilindiği üzere Marty rolü Fox’tan önce Eric Stoltz tarafından canlandırılacaktı, Glover da Marty rolü için deneme çekimleri yapmış ancak daha sonra George karakterine hayat vermiş. Glover olmayınca senaryoda da değişiklikler yapılmış. Örneğin ilk düşünülen George’un üniversitede hoca olduğu hippili yılları çekmekmiş, ancak anlaşma olmayınca bu senaryo yerini George’un öldüğü senaryoya almış, yeni sahnelerde de Glover’ın rolünü farklı bir karakter oynadı ve George karakteri geri planda kaldı.

Sanırım her Geleceğe Dönüş filmi hayranın kalbinden en az bir kez devam filmi isteği geçmiştir. Hatta biraz ileri giderek işi hayal boyutuna taşıyarak 3 dilek hakkı olsa en az birinin bir devam filmi için gözü kapalı harcayacaklar bile olabilir, ben değilim bak ama duydum böyle birileri!

İşin aslı burada biraz tereddütlerim var. Şöyle ki çocukluğum boyunca yeni bir filmin hayaliyle yaşadım, hayal ettim. Özellikle çizgi filmlerde izlediklerimizi görünce insan hayal etmeden duramıyor. Daha sonraları ise acaba serinin böyle kalmasının daha mı iyi olacağı yönünde bir fikre sahip oldum. Yine de kalbimin bir köşesinde hep bu merak duygusu sabit kaldı. Belki Michael J. Fox’un hastalığı olmasa yıllar evvel yeni bir film görebilirdik, -bu cümleyi korkarak kurduğumu belirteyim, hem de Christopher Lloyd hala hayattayken, evet maalesef hayat geçiyor, yaşlar büyüyor. Aynı korkuyu Hobbit’in çekilmesi aşamasında Ian McK. için de yaşadığımı belirteyim. Hele sonraları Fox’un rahatsızlığının bir nebze kontrol altına alınmasıyla daha da umudum artmıştı, ama insan yine de emin olamıyor, her ne kadar merak duygusu insanı öldürecek kadar çok olsa da.

Diğer yandan devam filmleri her zaman insanda soru işareti getiriyor. Örneğin geçtiğimiz aylarda gösterime giren Jurassic Park kepazeliğini görünce insan hep hatırladığı gibi kalmasını istiyor. Şimdilerde ise Star Wars’un yedinci filmini bekliyoruz. Halbuki Lucas yıllardır asla yeni bir film gelmeyeceğini söylemişti. Ancak Lucas Film’i bir çırpıda Disney’e satınca işler değişti, belki de para tatlı gelmiştir. Özellikle posterde yer almayan Luke, oldukça geri planda gözüken Han Solu’yu görünce soru işaretlerim daha da arttı. Neyse konuyu dağıtmadan Geleceğe Dönüşe geri dönelim.

Bob Gale ve Robert Zemeckis bu konuda oldukça net bir fikir birliğine sahipler. Lucas ile yaşadığımız hayal kırıklığını yaşamayacağımıza eminim gibi. Bu konuda internette çeşitli video kayıtları ve haberler bulabilirsiniz ama ben sizin için kısa bir özet geçeyim. Geleceğe Dönüşü yaratan ikilinin 1984 yılında Universal Studio ile yaptıkları anlaşma gereğince yeni bir Geleceğe Dönüş filmi için bu ikilinin de onay vermesi gerekiyor, projede olup olmamaları önemli değil, çocukları gibi sevdikleri filmi böylelikle garantiye almışlar. Hatta Robert Zemeckis üzerine basa basa Bob ile kendisi ölmeden asla yeni bir filmin çekilmeyeceğini belirtiyor. Bu kadar net olduktan sonra biz fanatiklerin söyleceği pek fazla bir şey yok aslında.

That can’t happen until both Bob and I are dead. And then I’m sure they’ll do it, unless there’s a way our estates can stop it.

Bu haberleri okurken filmin yapımcılarından benim tabirimle yamyam olan Speilberg’ün Jaws ve Geleceği Dönüşü tekrar çekebileceğini söylemesi ortalığı biraz karıştırmıştı. Her ne kadar devam filmine öyle ya da böyle sıcak baksak da “tekrar” çekime kesinlikle tüm sinemaseverlerin karşı olacağına eminim. Robert Zemeckis de bizler gibi düşünüyor olmalı ki Speilberg’ü delilikle suçlamıştı!

Bitirmeden Geleceğe Dönüş ile ilgili bazı haberlerden bahsetmek istiyorum.

Hong Kong merkezli Hot Toys firmasını duymayan kalmamıştır. Bu Uzakdoğulu abiler Joker figürüyle girdikleri figür dünyasına inanılmaz bir renk katmış durumdalar. Şu an da neredeyse tüm filmlerin figürlerini yapıyorlar ve bu noktada dünyada lider konumdalar. 1/6 ölçekli yapılan figürler ortalama 200 dolardan başlıyor ve 400 dolara kadar çıkıyor. Uzun zamandır beklediğim, içten içe yolunu gözlediğim Marty McFly figürü de nihayet 30. yıl kutlamaları çerçevesinde Hot Toys tarafından programa alınınca deli gibi sevinmiştim. Geçtiğimiz aylarda piyasaya sürülen model 224 dolardan satılıyor, ne yazık ki piyasaya sürüldüğünden beri ABD’ye gidemediğim için hala edinememiş olmanın hüznünü yaşıyorum, fakat ilk uçuşumda koleksiyonuma değerli bir parça katacak olmanın mutluluğunu yaşıyorum.

Fazla söze gerek yok, Hot Toys gerçekten inanılmaz bir iş başarmış. Bugün ise yeni bir modelin duyurusu geldi. Buradaki McFly birinci filmdeki kostümleriyle yapılmıştı. Bugünkü duyuru ise ikinci filmin modelinin de yolda olduğu yönünde oldu. Tabiiki Hot Toys’un başının altında çıkanlar bununla sınırlı değil. Bu yaptıklarında işi gerçekten ciddi bir boyuta taşıdılar. Sıkı durun, karşınızda 1/6 ölçekli Delorean!

Bu modeli görünce benim 1/24 ölçekli Hot Wheels Deloreanlarım pek bir masum gözüktü. Ama gerçekten ışıkları yanan, akım kapasitörü çalışan bir Delorean’dan söz ediyorum. 650 dolarlık etiketi ile alınacaklar sırasında bekliyor, 2016 sonbaharı satışa sunulacağı için para biriktirmeye devam diyorum. Bununla beraber Hot Wheels Elite koleksiyonu çerçevesinde yeni bir model çıkarmayı planlıyor ama henüz prototip yayını olmadığı için ortaya ne çıkacak bilemiyorum, dört gözle bekliyoruz.

Bir başka haber de Monopoly severlere, 30 yıl anısına Geleceğe Dönüş dünyaca ünlü emlak oyunu Monopolye uyarlandı. ABD’de 39 dolarlık etiket fiyatıyla ekim ayı itibariyle satışa sunuldu. Alınacaklar listesindeki yerini koruyor.

Ayrıca uzun zamandır beklediğimiz 30. yıl özel Blu Ray seti de bugün itibariyle satışa çıktı. Sadece BluRay set 30 dolara Amazon’da bulunuyor, ancak BluRay yanında, çizgi film seti ve yapım kitapçığı ve yeni görüntülerin yer aldığı akım kapasitörü kutulu özel set ise 89 dolardan satılıyor. Alacak o kadar çok şey var ki! Hazır doğum günüme de 1 ay kalmışken…

Doktor’un da dediği gib, “the future has finally arrived!”

Kutlu olsun!